Bugün bile bakarken sensiz yıllardan geri
Her yol sana çıkıyor,her şey senden ötürü
Takvimlerden adını,sildiğim günden beri
Çıkmışım sonsuzluk göçüne ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Hala karşımda yüzün,sanki bir sis,bir bulut
Hayalsen “koş gel” diyor,kabussan “yetti unut”
Bin can birden veriyor,ceset yapıyor yahut
Karıştın Tanrı’nın işine ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Bir yar olmadı gitti,can da cana,canan da
Yakınmak boşa artık,bu zamansız zamanda
İdam vermişsin belli,bir tarih yok fermanda
İnfazım bu ayın kaçına ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Ne yapalım sen benim,bu sevdamı öldü san
Dünya durdukça dönmem,ama beni döndü san
Ben hep böyle bağırsam,sen hep böyle duymasan
Gitmez mi Allah’ın gücüne ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Ferhat bir dağ delmişti,tüm dağları delerdim
Kerem zindana girmiş,cehenneme girerdim
Mecnun deli olmuştu,istesen ben ölürdüm
Yetmedi nazının öcüne ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Sen evvelim-ahirim,sen ebedim-ezelim
Sen gittin de döküldü,ilkbaharda gazelim
Zalime zulüm gerek,iyi de be güzelim
Peki mazlumların suçu ne ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Ellerime ibrettir,yüreğimin nasırı
Çünkü yıllardan beri,gözlerinin esiri
Beğendin mi maziye bıraktığın eseri
Çaktırdın sevdanın haçına ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Sakın bir yudum verme,susat bakışlarına
Zerre bile koklatma,elletme saçlarına
Hep sakın ellerini,değme avuçlarına
Acıma bu sevda açına ömrüm
Ben seni kalbimin içine gömdüm
Kendimi,kabrinin içine gömdüm…
Caner Kara